Hilmi ÖZER

6 Kasım 2013 Çarşamba

6 Kasım'da Kanal A da yayınlanan Çerçeve Programı nda MAK DANIŞMANLIK yönetim kurulu başkanı MEHMET ALİ KULAT yaptığı açıklamada Ankara Etimesgut ta Ak Parti aday adaylarindan AÇIK ARA FARKLA Hilmi Özer in önde olduğunu ifade etmiştir.

5 Eylül 2013 Perşembe

Başkanlığa emin adımlarla yürüyor


Sayın Etimesgutlular ,

     Bölgemizde yaşanan sorunlar yumağına Toplumsal olarak hep beraber yep yeni çalışma alanlarıyla önyargısız  kirli olmayan şeffaf tüm bilgi birikimlerimizi sizinle paylaşarak  bir çok etimesgutlu arkadaşlarımızın istekleriyle her alanda yaşanılabilir bir çalışma içine girmiş bulunuyoruz
     Son günlerde yaşanan olaylar Mısırın kendi toplumu için yaptığı sosyal siyasal ve tarihsel Çabalar hepinizinde bildiği gibi yeterli gelmemiştir.
Toplum  kendi içinde  yönetime destek olmayınca bir ülkenin ne hale geldiği ortadadır zamanında verilmeyen toplumsal destek darbe yapıldıktan sonra ne yapılsa yapılsın sonuç vermez.
İşte sonuç ;
Binlerce şehit ,
Bölünmüşlük duygusu ,
Ekonomik yıkım ,
Bir ülkenin en az 20 yıl geriye gittiği gözler önündedir.
İşte gezide yapılmak istenen ve   özellikle gezi öncesi yapılan çalışmalar ve hala gezi sonrası yıkıcı ve bölücü çalışmaların devam ettiği hükümet yetkililerince  ifade edilmektedir ve ülkemizin bir mısır ve suriye olmasını isteyenler kendi açtıkları çukurda boğulacaklardır
Amacımız Sosyal organizasyon ve iş bölümünün sosyal yapı için gerekliliği, insanların birlikte yaşamaya başladıkları ilk dönemlerden beri bilinmektedir. Bu husus etimesgutun yaşadığı  sosyal siyasal ve tarih bilincinin ne olduğu net bir şekilde görülmektedir.

Değerli Etimesgutlular, Gazi mustafa kemal sosyal yapının devamlılığı ve sosyal düzen için sosyal organizasyonun ne kadar önemli olduğunu görmüş ve toplum kalkınmasında iş bölümünün yeri ve önemini açıkça belirtmiştir. Hatta iş bölümünün yalnız maddi işlerde değil, bilimsel, sosyal,siyasi kültürel  tarih  çalışma alanlarındada gerekli olduğunu, farklı bilim dallarının ortaya çıktığını ve bilim adamının bilimin tümünü kavramasının imkânsızlığı karşısında alanları geliştirerek ve genişletilerek  belli dallarda uzmanlaştırlması gerektiğini ifade etmiştir.
Milleti millet yapan, ilerletip, yükselten değerler  vardır: bunlar sosyal  Siyasal ve tarihsel değerlerdir
Güya tüm toplum değerlerini temsil eden bir düşünceymiş gibi
Oluşan  Fikirler manasız, mantıksız, boş sözlerle dolu olursa o fikirler hastalıklıdır. Aynı şekilde sosyal hayat akıl ve mantıktan uzak, faydasız ve zararlı birtakım inançlar ve geleneklerle dolu olursa felce uğratır…toplumu böler parçalar ve yok eder

Milletimizin siyasî, toplumsal hayatında, milletimizin fikrî terbiyesinde rehberimiz ilim ve teknik olacaktır” diyen gazi mustafa kemal için her alanda değişme kaçınılmazdır. Demiştir ve Toplumsal yaşamımız da zaman içinde değişecektir. Sosyal ve ekonomik yaşamda başarılı olmak bilim ve teknolojide ilerlemek için yenilikleri öğrenmek ve uygulamak gerekir.Evvelâ işe fikrî ve sosyal kuvvetlerin kaynaklarını arıtmadan başlamak lâzımdır. Memleketi, milleti kurtarmak isteyenler için vatanseverlik, temiz yüreklilik, fedakârlık gerekli özelliklerdendir. Fakat bir toplumdaki hastalığı görmek, onu tedavi etmek, toplumu asrın gereklerine göre ilerletebilmek için bu özelliklerin yanında ilim ve teknik lâzımdır. İlim ve teknikle ilgili teşebbüslerin faaliyet merkezi ise yapılacak çalışmalardır. Bu sebeple bilimsel çalışmalar gereklidir  akademik bilimsel çalışmalar  genç beyinlere insanlığa saygısı, millet ve memlekete sevgiyi, şerefi, bağımsızlığı öğretir. Bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman onu kurtarmak için izlenmesi uygun olan en doğru yolu gösterir  diyerek bilimin eğitimin gençlere ve onlar vasıtasıyla topluma olumlu etkilerini açıklar.nutukta anlatır
Millî sosyal siyasal ve tarih bilinci böylesine önemli bir unsur olarak millet olma sürecini pekiştirir. Kültür birliği sosyal yapının güçlenmesini ve devamlılığını sağlar. Ortak kültür değerleri fertleri bütünleştirici rol oynarlar gazi mustafa kemal , sosyal siyasal ve tarih ve medeniyetini bir süreç olarak kabul etmiştir. O nedenle hepsini birleştirmiş, bütünleştirmiştir. Bu sosyolojide modernleşme anlamına gelir, onun için modern Türkiye’den söz etmiştir. Yeni Türkiye Devleti’nin istenilen düzeye ulaşabilmesi için mustafa kemal düşüncesinde çok önemli yer tutan bir kurum sosyal siyasal ve tarih kurumudur.
Bilindiği gibi akılcılık ve bilimsellik mustafa kemalin  temel hayat felsefesini teşkil etmiştir. Bunu şu sözleriyle yazımı bitiriyorum  “Bizim akıl, mantık ve zekâ ile hareket etmek şiarımızdır. Bütün hayatımızı dolduran vakalar bu hakikatin delilleridir
Mısırın özgürlük ve demokrasi mücadelesini selamlıyorum

HİLMİ ÖZER
Estad başkanı




29 Ağustos 2013 Perşembe

ESTAD büyük bir boşluğu doldurdu ESTAD Başkanı Hilmi Özer’den Etimesgutlulara Teşekkür:


ESTAD büyük bir boşluğu doldurdu
ESTAD Başkanı Hilmi Özer’den Etimesgutlulara Teşekkür:
Hep birlikte varız:”
Etimesgut’ta adı belediye başkan adayları arasında geçen Belediye İç Denetçisi Hilmi Özer tarafından kurulan ESTAD büyük ilgi gördü. ESTAD Başkanı Hilmi Özer, Halkın büyük bir beklenti içerisinde olduğunu belirterek Etimesgutluların ilgisine teşekkür etti.
Ak Parti’nin kuruluş aşamasında Cumhurbakşanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan kısa adı PAM olan Politik Araştırmalar Merkezi’nden esinlenerek kurulan ESTAD Etimesgut için sosyal ve siyasal çalışmalar yapıyor.
Başkanlığını Etimesgut Belediyesi İç Denetçisi olan Hilmi Özer’in yaptığı Merkez, Etimesgut tarihini araştırmak, Etimesgut’ta bir tarih bilinci oluşturmak, şehrin sosyal ve siyasal problemlerini tespit etmek, çözümler üretmek araştırmalar yapmak ve bütün bunları kamuoyuyla paylaşmak, farkındalık oluşturmak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek, işbirliği yapmak gibi amaçlar taşıyor.
Etimesgut’ta sosyal ve siyasal çalışmalar yapmak üzere kurulan ve kısa adı ESTAD olan Etimesgut Sosyal Siyasal ve Tarih Araştırmaları Derneği, çalışmalara başladı. İlk olarak Etimesgut’un birikmiş sorunlarının bir envanterini çıkaran dernek söz konusu sorunlara çözüm üretmek için kolları sıvadı.
ESTAD Başkanı Hilmi Özer, Derneğin Etimesgut’ta önemli işlere imza atacağını belirterek, “Etimesgutlu Hemşehrilerimiz. Çalışmalarımızla yakından ilgileniyor ve bizi takip ediyorlar. Bu durum bize cesaret ve güç veriyor. Bizi Etimesgut’a hizmet yolunda yalnız bırakmayan değerli hemşerilerime teşekkür ediyorum” dedi.
İlk iş olarak Etimesgut’un birikmiş sorunlarının bir envanterini çıkarttıklarını belirten Başkan Hilmi Özer, Tüm Etimesgutlularını desteğiyle bu hususta bir farkındalık oluştacaklarını ve birikmiş problemleri çözeceklerini söyledi.
Diğer taraftan kamuoyunda ESTAD’ın kuruluşu büyük bir yankı uyandırdı. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız vatandaşlar, ESTAD’ın büyük bir boşluğu doldurduğunu belirterek çalışmaları yakından takip ettiklerini söylediler.
Konuyla ilgili bazı vatandaşların görüşleri şöyle:

……………….:Yıllardır Etimesgut’ta otururum. Etimesgut’un terk edilmişliğine yakından şahidim. Oysa Etimesgut Türkiye’ye örnek olmak üzere kurulmuş. Bunu ESTAD’ın çalışmaları neticesinde öğrendim.
…………………..:Etimesgutluyum ama Etimesgut’un tarihini doğru dürüst bilmiyordum. Yaşadığım kenti tanımak güzel bir duygu. Etimesgut’un tarihi çok eskilere dayanıyor. Biz burada köklü bir şehirde yaşıyoruz. Bunu herkes bilmeli. Bu hususta ESTAD’a teşekkürler.
……………………:Başkan Hilmi Özer’in çalışmalarını takdirle karşılıyoruz. Kendisi Etimesgut’un önemli sorunlarıyla ilgileniyor. Etimemsgut’a yeni bir vizyon kazandırdı. Kendisini Belediye Başkanı oarak görmek istiyoruz.
……………………..:Hilmi Özer, gerçekten de tecrübeli bir bürokrat. Belediyede tüm birimlerde müdür olarak görev yapmış. Merkezi idarede, Başbakanlık Müsteşarlığında, Kültür Bakanlığında üst düzey görevlerde çalışmış. Tecrübelerini bizimle paylaşıyor. Etimesgut’a çok şey katacağına inanıyorum.

HİLMİ ÖZER BAŞKANLIĞA EMİN ADIMLARLA YÜRÜYOR




Etimesgut’ta adı belediye başkan adayları arasında geçen Belediye İç Denetçisi Hilmi Özer sağlam ve emin adımlarla adaylığa yürüyor. Adaylığina kesin gözüyle bakılan Özer, Başbakan Recep Taypyip Erdoğan’ın izinde.
Hilmi Özer tarafından kurulan kısa adı ESTAD olan Etimesgut Sosyal ve Siyasal Tarih Araştırmaları Derneği, Ak Parti’nin kuruluş aşamasında Cumhurbakşanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan kısa adı PAM olan Politik Araştırmalar Merkezi’ni cağrıştırıyor.
Konuyla ilgili görüşlerini sorduğumuz ESTAD Başkanı Hilmi Özer, tesbitimizin son derece yerinde olduğunu belirterek, “Başbakanımızın izindeyiz. Kendisi Türkiye’ye bir ufuk açmıştır. ESTAD la biz de Etimesgut’a sosyal ve siyasal bir ivme kazandırmak istiyoruz. Etimesgut bunu hak ediyor. Başbakanımız bizim için bir esin kaynağıdır”dedi.
Başkanlığını Etimesgut Belediyesi İç Denetçisi olan Hilmi Özer’in yaptığı Merkez, Etimesgut tarihini araştırmak, Etimesgut’ta bir tarih bilinci oluşturmak, şehrin sosyal ve siyasal problemlerini tespit etmek, çözümler üretmek araştırmalar yapmak ve bütün bunları kamuoyuyla paylaşmak, farkındalık oluşturmak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek, işbirliği yapmak gibi amaçlar taşıyor.
Hilmi Özer’i adaylık için şanslı yapan hususların en başında Milli Görüş geleneğinden gelmesi, Ak Parti’nin idari kadrosuyla daha önceden gönül birliği yapmış olması, B:aşbakanlık müsteşarlığı gibi kurumlarda mesai arkadaşlığı yapmış olması, daha önceden a Etimesgut için aday olmuş olması, Belediyenin tüm birimlerinde müdür olarak çalışması, merkezi idarede Daire Başkanlığı başta olmak üzere bir çok görevde bulunması ve hepsinden önemlisi anketlerde ön sıralarda çıkması gibi hususlar yer alıyor.

Resimler












27 Ağustos 2013 Salı

ESTAD BASIN AÇIKLAMASI


Etimesgut Sosyal, Siyasal ve Tarih Araştırmaları Derneği (ESTAD) olarak son zamanlarda İslam dünyasında cereyan eden elim olaylar bütün duyarlı insanları üzdüğü gibi bizleri de derinden etkiliyor.
Osmanlı Devletinin yıkılışından itibaren zamanın galipleri tarafından kurdurulan, sınırları cetvelle çizilen İslam ülkeleri 90 yıl sonra yeni acılar yaşıyor
Birinci Dünya savaşından sonra Osmanlıya ihanet eden aile ve kabilelere birer ödül gibi bahşedilen devletler, “Arap baharı” adıyla yeniden kaos ve kargaşa ortamına itildiler.
Bütün bu devletler, malum olduğu üzere, Osmanlı coğrafyasında kurdurulmuştur. Batılı ülkeler, kendi menfaatleri yönünde Arap ülkelerinin başına getirdikleri melik ve kralları desteklemiş, korumuş ve günümüze kadar getirmişlerdir.
Batılı devletler, demokrasiyle idare edildikleri halde, Orta-Doğu ve Arap ülkelerine demokrasiyi uzun yıllar getirmemişlerdir. Ancak son yıllarda “Arap baharı” adıyla halkın demokratik talepleri gündeme getirilmiştir. Acaba neden?
Batılılar, son yıllarda İslam ülkelerinin başındaki yöneticilerin kendilerine bağımlılıklarından şüpheye düşerek veya başka niyetlerle bu ülkelere demokrasiyi getirmek için  “Arap baharı” adıyla bir süreç başlatmışlar. Bu süreç zarfında Libya, Cezayir, Mısır, Suriye’de iç kargaşa çıkarmışlardır. Nasıl bir demokrasi ise kafalarındaki? On binlerce insan bu kargaşalarda hayatını kaybetti.
Mısır’da Batılıların istemedikleri ancak Müslümanların istedikleri siyasal hareket iktidara gelince demokrasi havarisi kesilen AB ülkeleri ve ABD… tavır değiştirdiler. Demokratik yolla iktidara gelen Mısır hükümetini bir darbeyle devirenlere karşı sessiz kaldılar. Bugün Suriye ve Mısırda yaşanan zulümdür. Bu zulme seyirci kalanlar bellidir. AB ülkeleri, ABD ve başka dünya devletleri maalesef demokrasi sınavında ikiyüzlü davrandılar.
Mısır’da meydana gelen silahlı değişikliğe darbe bile diyemeyen, insan katliamına ses çıkarmayan batıl odakların ilgisizliği bir dereceye kadar anlaşılabilir. Çünkü onlar tarih boyunca Müslümanlara Haçlı zihniyetiyle yaklaşmışlardır. Ama Müslüman ülkelerin başında bulunan liderlerin, kralların tutumunu anlamak mümkün değildir. İnancımızda “Zulüm karşısında tarafsız kalmak ve susmak hainliktir.”
ESTAD olarak Suriye ve Mısırdaki acı olayları ve katliamı şiddetle kınıyor, Türkiye ve Katar dışında kalan İslam ülkelerini vicdanlı davranmaya, zulme karşı en azından dille mücadeleye davet ediyoruz. Mazlumlara, şehit olanlara, vefat edenlere Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabır ve metanet dilerim.
Sözlerimi merhum milli şairimiz Mehmet Akif’in dizeleriyle bitirmek isterim:
          Bakmayın, hem tükürün çehre-i murdarımıza!
          Tükürün: Belki biraz duygu gelir arımıza!
          Tükürün cebhe-i lakaydına Şark'ın, tükürün!
          Kuşkulansın, görelim, gayreti halkın, tükürürün!
         Tükürün milleti alçakca vuran darbelere!
         Tükürün onlara alkış dağıtan kahbelere!
         Tükürün Ehl-i Salib'in o hayasız yüzüne!
         Tükürün onların asla güvenilmez sözüne!
         Medeniyet denilen maskara mahluku görün:
        Tükürün Maskeli vicdanına asrın, tükürün!
                                                                              
                                                                                      HİLMİ ÖZER
                                                                                        ESTAD Başkanı



19 Ağustos 2013 Pazartesi

Baş Yazı







Sayın Etimesgutlular ,

     Bölgemizde yaşanan sorunlar yumağına Toplumsal olarak hep beraber yep yeni çalışma alanlarıyla önyargısız  kirli olmayan şeffaf tüm bilgi birikimlerimizi sizinle paylaşarak  bir çok etimesgutlu arkadaşlarımızın istekleriyle her alanda yaşanılabilir bir çalışma içine girmiş bulunuyoruz
     Son günlerde yaşanan olaylar Mısırın kendi toplumu için yaptığı sosyal siyasal ve tarihsel Çabalar hepinizinde bildiği gibi yeterli gelmemiştir.
Toplum  kendi içinde  yönetime destek olmayınca bir ülkenin ne hale geldiği ortadadır zamanında verilmeyen toplumsal destek darbe yapıldıktan sonra ne yapılsa yapılsın sonuç vermez.
İşte sonuç ;
Binlerce şehit ,
Bölünmüşlük duygusu ,
Ekonomik yıkım ,
Bir ülkenin en az 20 yıl geriye gittiği gözler önündedir.
İşte gezide yapılmak istenen ve   özellikle gezi öncesi yapılan çalışmalar ve hala gezi sonrası yıkıcı ve bölücü çalışmaların devam ettiği hükümet yetkililerince  ifade edilmektedir ve ülkemizin bir mısır ve suriye olmasını isteyenler kendi açtıkları çukurda boğulacaklardır
Amacımız Sosyal organizasyon ve iş bölümünün sosyal yapı için gerekliliği, insanların birlikte yaşamaya başladıkları ilk dönemlerden beri bilinmektedir. Bu husus etimesgutun yaşadığı  sosyal siyasal ve tarih bilincinin ne olduğu net bir şekilde görülmektedir.

Değerli Etimesgutlular, Gazi mustafa kemal sosyal yapının devamlılığı ve sosyal düzen için sosyal organizasyonun ne kadar önemli olduğunu görmüş ve toplum kalkınmasında iş bölümünün yeri ve önemini açıkça belirtmiştir. Hatta iş bölümünün yalnız maddi işlerde değil, bilimsel, sosyal,siyasi kültürel  tarih  çalışma alanlarındada gerekli olduğunu, farklı bilim dallarının ortaya çıktığını ve bilim adamının bilimin tümünü kavramasının imkânsızlığı karşısında alanları geliştirerek ve genişletilerek  belli dallarda uzmanlaştırlması gerektiğini ifade etmiştir.
Milleti millet yapan, ilerletip, yükselten değerler  vardır: bunlar sosyal  Siyasal ve tarihsel değerlerdir
Güya tüm toplum değerlerini temsil eden bir düşünceymiş gibi
Oluşan  Fikirler manasız, mantıksız, boş sözlerle dolu olursa o fikirler hastalıklıdır. Aynı şekilde sosyal hayat akıl ve mantıktan uzak, faydasız ve zararlı birtakım inançlar ve geleneklerle dolu olursa felce uğratır…toplumu böler parçalar ve yok eder

Milletimizin siyasî, toplumsal hayatında, milletimizin fikrî terbiyesinde rehberimiz ilim ve teknik olacaktır” diyen gazi mustafa kemal için her alanda değişme kaçınılmazdır. Demiştir ve Toplumsal yaşamımız da zaman içinde değişecektir. Sosyal ve ekonomik yaşamda başarılı olmak bilim ve teknolojide ilerlemek için yenilikleri öğrenmek ve uygulamak gerekir.Evvelâ işe fikrî ve sosyal kuvvetlerin kaynaklarını arıtmadan başlamak lâzımdır. Memleketi, milleti kurtarmak isteyenler için vatanseverlik, temiz yüreklilik, fedakârlık gerekli özelliklerdendir. Fakat bir toplumdaki hastalığı görmek, onu tedavi etmek, toplumu asrın gereklerine göre ilerletebilmek için bu özelliklerin yanında ilim ve teknik lâzımdır. İlim ve teknikle ilgili teşebbüslerin faaliyet merkezi ise yapılacak çalışmalardır. Bu sebeple bilimsel çalışmalar gereklidir  akademik bilimsel çalışmalar  genç beyinlere insanlığa saygısı, millet ve memlekete sevgiyi, şerefi, bağımsızlığı öğretir. Bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman onu kurtarmak için izlenmesi uygun olan en doğru yolu gösterir  diyerek bilimin eğitimin gençlere ve onlar vasıtasıyla topluma olumlu etkilerini açıklar.nutukta anlatır
Millî sosyal siyasal ve tarih bilinci böylesine önemli bir unsur olarak millet olma sürecini pekiştirir. Kültür birliği sosyal yapının güçlenmesini ve devamlılığını sağlar. Ortak kültür değerleri fertleri bütünleştirici rol oynarlar gazi mustafa kemal , sosyal siyasal ve tarih ve medeniyetini bir süreç olarak kabul etmiştir. O nedenle hepsini birleştirmiş, bütünleştirmiştir. Bu sosyolojide modernleşme anlamına gelir, onun için modern Türkiye’den söz etmiştir. Yeni Türkiye Devleti’nin istenilen düzeye ulaşabilmesi için mustafa kemal düşüncesinde çok önemli yer tutan bir kurum sosyal siyasal ve tarih kurumudur.
Bilindiği gibi akılcılık ve bilimsellik mustafa kemalin  temel hayat felsefesini teşkil etmiştir. Bunu şu sözleriyle yazımı bitiriyorum  “Bizim akıl, mantık ve zekâ ile hareket etmek şiarımızdır. Bütün hayatımızı dolduran vakalar bu hakikatin delilleridir
Mısırın özgürlük ve demokrasi mücadelesini selamlıyorum

HİLMİ ÖZER
Estad başkanı